İslam- Hıristiyan medeniyeti ilişkilerine geçmeden önce, böyle bir terimin kullanılmasının çok daha genel amaçlar ve anlamlar taşıdığı ortaya konmalıdır. Öncelikle, bu terimin kullanılması, Huntington'ın Medeniyetler Çatışması terimini, tanımı geregi mantıksız hale getirmektedir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın Müslüman toplumları öle batı Avrupa ve Amerika'nın Hıristiyan toplumları aynı medeniyete mensup olarak düşünüldüğü takdirde, bu yekpare medeniyeti meydana getiren iki unsur arasındaki çatışmalar kendiliğinden, tarihsel olarak Katoliklik ve Protestanlık arasında geçmişte yaşanan çatışmalara benzer, grup içi bir niteliğe bürünecektir. Çatışan taraflar arasındaki düşmanlığın seviyesi her ne olursa olsun, ortak bir mirasın olduğu varsayımı, bunların farklı medeniyetler olarak düşünülmesine engel olacak ve nihai uzlaşmalarını tahayyül etmeyi kolaylaştıracaktır. Anlaşıldığı kadarıyla İslam'ı medeniyet kulübümüze kabul etmemezin esas sebebi, maksatlı olarak dışlayıcı bir tutum takınan bir Hıristiyan tarih yorumunun varisi olmamızdır. Batı Hıristiyanlığı, İslam'ı yüzlerce yıl hain Öteki olarak görmüş ve bu görüşü savunmak için sayısız sebep icat etmiştir. Batı'nın yüzyıllar boyu ortaya koyduğu olumsuz İslam tasöirleri, daha öncelerden beri devam eden İslam'a düşmanlıklarını ve onu sevmeyişlerini açıkça göstermektedir.