Casus ünlü İngiliz eleştirmen F.R.Leavis'den kesinlikle bir klasik ve başyapıt övgüsünü almış bir romandır. Conrad, bir dedektif öyküsü havası taşıyan bu romanda, insan yaşamına belli bir açıdan bakmayı, insan ruhunun derinliklerinde yatan temel gerçeklere inmeyi amaçlar. Conrad için bir romanda geçen olaylar, olayların geçtiği ortamlar, kişiler ve onlar arasındaki ilişkiler, hep bu amacın ortaya konabilmesini sağlayacak biçimde düşünülüp tasarlanmış öğelerdir. Casus'taki olayların mekânı Londra'dır. Yazarın romana sonradan eklediği Önsöz'de bu kent hakkında söyledikleri çok aydınlatıcıdır: Derken gözlerimin önünde koskoca bir şehir belirdi -insan eliyle yaratılmış gücü sayesinde göklerin öfke ve sevincini hiçe sayan, yeryüzünün ışığını zalimce yutup tüketen, bazı kitaplardan çok daha kalabalık, dev bir şehir. Bu şehirde her türlü öyküye ortam olabilecek kadar bol yer, tüm güçlü duyguları barındırabilecek derinlik, her türlü olaya uygun düşecek farklılıkta toplumsal bir çevre, beş milyon kişiyi gömmeye yetecek kadar da karanlık vardı. Joseph Conrad (1857-1924) Polonya asıllı olan J.Conrad İngiliz dilinin en önemli yazarları arasında yer almayı başarmıştır. Fransız ticaret gemilerinde miçoluk yaparak başladığı denizcilik kariyerini büyük İngiliz gemilerinde birince kaptanlığa kadar yükseltir. 1886'da İngiliz vatandaşı olur, vatandaşlıkla birlikte kaptanlık belgesi de alabilecektir. 1894'e kadar sürecek olan seferber ile bir yandan da hikâye ve romanlarının pek çoğunda canlandıracağı dünyaları keşfeder. Lord Jim (1900), Nostromo (1904), Razumov'un Öyküsü: Batı Gözüyle (1911, Under Western Eyes) adlı romanları ve Karanlığın Yüreği (1902, Heart of Darkness) adlı uzun öyküsü en önemli yapıtlarındandır.