Siz onları hiç böyle tanımadınız... Cariye iken padişahın nikâhlı karısı olmayı başaran Hürrem Sultan, baskın kişiliği ve Osmanlı yönetimi üzerindeki kalıcı etkisiyle bugün bile adından en çok söz edilen haseki olma özelliğini koruyor. Hürrem Sultan, resmi tarihin dediği gibi entrikacı ve Osmanlı’nın kaderini olumsuz yönde etkileyen, sinsi, dişi bir şeytan mıydı sadece? Bu nitelemenin ötesinde korkuları, kaygıları, boğulduğu seçeneksizlikleri, yoktan var olma çabalarıyla bir kadın, bir eş, bir anne olarak nasıl bir insandı? Kanuni’nin aşırı güven ve sevgisini kazanıp onun nikâhlı eşi olduktan sonra planlarını uygulamaya koyarak çeşitli entrikalarla 16’ncı yüzyıl Osmanlı tarihinin olumsuz bir rotaya kaymasında rol almış mıydı? Kocasını, oğullarını öldürten bir padişaha dönüştürüp devlet yönetimine de hâkim olarak, İran savaşını desteklerken, öz vatanı Rusya ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağlayan o muydu? Çocuk yaşta ailesinden koparılıp, başka bir diyarın topraklarına atılan, köle pazarından alınarak padişahın koynuna sokulan bu kuzeyli kadın, acılarını içine gömerek, içinde biriken intikam duygularını mı açığa çıkarmıştı? Tarihi kuru bir anlatım olmaktan kurtarmayı amaçlayan bu kitap, önyargılardan bağımsız; karizmatik ve baskın kişilikli hasekiyi, hem tarihi bir kişiliğin nasıl güce dönüştüğünü hem de onun insani yönlerini sergileyerek Osmanlı tarihinin bir kesitini, okura roman tadında sunmayı hedefliyor... Okuyun, kararı siz verin...