Ey aşkın canlı alevi, Ki yumuşakça yaralamaktasın Nefs'imin en derin merkezini, Bitir, istersen, Kaldır, bu tatlı buluşmanın örtüsünü.Canlı Alev'de aşk, nefs ve ruh buluşuyor. "Ey canlı aşk alevi, Ki yumuşakça yaralamaktasın Nefs'imin en derin merkezini, Bitir, istersen, Kaldır, bu tatlı buluşmanın örtüsünü." -San Juan de la Cruz- Alev, hem aşk'a, hem de ruh'a göndermektedir (hem aşk'ın alevidir, hem de ruh'un). Söz konusu olan, ruh'un alevinin nefs'i yakıp (onu aşk'a dönüştürüp), nefs'i ruh'a dönüştürmesidir. Ruh'un alevinden, aşk'ın alevine "geçiş" olmuştur; aşk'ın alevi ise ruh'un alevi ile özsel bir birlik içindedir - yine ruh'u göstermektedir, ruh'un nefs'teki mevcudiyetidir. -Ahmet Soysal - Ahmet Soysal Canlı Alev'de, İtkisel Mantık ve Ruh Sorusu yapıtlarını da birbirine bağlayarak, adeta bir köprü işlevi görecek itki ve ruhun bağı meselesini soruşturuyor. Yalın bir felsefi derinlik ve özgünlükle Freud'dan, İslam Felsefesi'nin kaynaklarından ve mistiklerden de yararlanarak nefs, ruh ve itki arasındaki ilişkileri kavramsallaştırıyor.