Sımsıcak camdan bir geçit töreni kaplar beni seninleyken, düşünmezken gelen kışı kuruyup kırıldığım. Gerek yok hatırlatmaya, şugüzelim iplik parçasının anlatacaköyküleri olduğunu. Yalnızca şimdi, uzanabilirim tarlalara tek başıma ve saçarım tohumların tümünü. Camdutları köpürüyor ağzımda bir kabarcığa ki dipsiz kuyularla dolu İnan bana – ancak âşıksam sana, yalan söylerim. Başka korkum yok benim.