“Aydınlıkta saklanmak” tabiri, her an karşı karşıya bulunduğumuz, sürekli gözümüzün önünde tekrarlanan, aşina olduğumuz şeylerin, durumların dikkatimizi çekmeyeceğini ve dolayısıyla bizlere “görünmez” olacağını ima eder. “Çalışma” eylemi de tıpkı bu her an tanık olduğumuz ancak sürekli aşina olma durumundan dolayı fazla dikkat çekmeyen eylemlerden biri. Çalışmanın insanlık tarihi kadar gerilere giden bir geçmişi var. Ancak modern sanayi toplumlarında sosyalleşenler olarak çalışma kavrayışımız, ana akım iktisat öğretisinin “istihdam” ile eş bir biçimde tanımladığı çalışma kavrayışıyla sınırlıdır. Bu bakımdan emek piyasalarında ücret karşılığında yapılan eylemler dışındaki çok geniş bir eylemler alanını çalışma tanımlamasının dışında görme eğilimi oldukça yaygındır. Ancak John W. Budd, Çalışma Düşüncesi’nde çalışma ile ilgili son derece geniş bir anlam alanı sunarak bizleri bu dar çalışma kavrayışının ötesine götürüyor. Budd, bu kitapta çalışma ile ilgili birbirinden farklı ama elbette birbirinden kopuk olmayan on kavramlaştırmayı kullanarak, gündelik yaşamımızda her an karşı karşıya bulunduğumuz çalışma eyleminin ne denli geniş ve derinlikli bir anlama sahip olabileceğini ve çalışmanın, üzerinde çokça düşünülmeyi hak eden bir kavram olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bu kitap, çalışmanın emek piyasalarındaki “istihdam”dan çok daha fazlası olduğunu göstermenin yanı sıra, bunun entelektüel bir çabadan öte bir anlam taşıdığını da ortaya koymaktadır. Çünkü konumumuza bağlı olarak örneğin İş Mahkemesi Hâkimi veya Belediye Başkanı olarak sahip olduğumuz çalışma kavrayışı, vereceğimiz kararları da doğrudan etkileyecek ve bunun somut karşılığı olacaktır.