Tayyip ile Abdullah Gül’ün, 29 Ekim 2004 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da; Türk ve Müslüman düşmanı Papa 10. İnnocenizo’nun dev heykeli önünde AB Anayasasına attıkları imzalarla “egemenlik” bir kere daha devredildi. Avrupa Birliği, Tayyip, F etullahçılar ve 2. Cumhuriyetçiler ile işbirliği yaparak, ülkemizdeki düşman ve dost unsurlar değerlendirmesini tersine çevirdi. Hainler baş tacı yapıldı, kahramanlar cezaevlerine yollandı. Milliyetçilik adeta yasaklandı, ihanetler ödüllendirildi. Başta Silivri olmak üzere zindanlar; P KK’ya dağları dar eden, APO’yu ülkeye getiren, sorgulayan kahramanlar ile dolduruldu. P KK ve Öcalan, AB’nin emri ile baş tacı edildi… Kıbrıs sorununda Yunan ve Rum tezleri öne çıkarıldı. Adalar, başta Kardak olmak üzere sessizce Yunanlılara devredildi. Ermeniler ve Ermenistan, Abdullah Gül ve Tayyip ikilisinin en çok sevdikleri arasında yerlerini aldı. Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve Yüce Türk Milleti’nin istikbali çok büyük tehlike içindedir. Tehlikeyi bertaraf edecek olan da yine bu halkın ta kendisidir. Değil bir müebbet, müebbetlerinize müebbet ekleseniz yine de namerttir: Atatürk ilke ve devrimlerinden, laik, demokratik Cumhuriyete bağlılıktan ve Mustafa Kemal’in askeri olmaktan bir milim geri duran… Ergün Poyraz/Silivri