Sonra birden yine aynı kuşku girdi içine; ‘Ya ben de etkilenir ve değişirsem?’ diye düşündü. Bu durumda büyüden önceki dünya ile onu itip zihinlerin ve toplumun dışına sürerek yerini almakta olan bu yeni dünya arasındaki hiçbir bağlantı kalmayacaktı. Omuzlarının, böylesine büyük bir yükün sorumluluğu altında ezildiğini hissetti. Yeni çağın doğumu, öncekinin ölümü pahasana gerçekleşiyordu. Zamanı ve mekanı belirsiz bir anlatım içinde, kendi sarmalında okuru ruhun merkezine çeken bir roman, Büyücüler. Kop Dağı’ndan başlayıp imparatorluğun başkenti Yetova’ya uzanan, her evresinde kan, isyan, şiddet ve büyüyle yoğrulan fantastik bir yolculuğun, geçmişten geleceğe miras kalan güç ve iktidarın, baskı ve adaletsizliğin romanı. Bu fantastik yolculuğun üç yolcusu Alita, Matke ve Todor’un öyküsünde, sosyalizmin etkisini yitirmesinin ardından ruhsal destek arayan, tutunacak bir yer, bir umut bulamayanların dünyasına da bir yandan pencere açılıyor. Dünyada olduğu kadar ülkemizde de geçtiğimiz yüzyılda başlayan ve artarak yol alan siyasal, toplumsal ve ideolojik çatışmalara, tek biçimli olmaya başlayan dünyaya, toplumsal sıkışıklığa ayna tutuluyor. Benzerlikleri bulmak, çağrışımların köküne inmekse okura kalıyor. Büyücüler, ustaca kurgulanmış, alegorilerle zenginleştirilmiş, belleklerde yer edecek bir roman.

Benzer Kitaplar