Toros Canavarı ilerde oyun olarak yazmayı tasarladığım konulardan biriydi. Daha biçokları gibi onu da ilerde oyunlaştırmak üzere ilkin öykü biçiminde yazmıştım. 1953'te yazdım, 1955'te dergide yayımlandı, 1957'de de Toros Canavarı adlı öykü kitabımın ilk öyküsü olarak çıktı. Şunu demek istiyorum ki Toros Canavarı öyküden uyarlanmış bir oyun değildir, aslında bir oyun özeti olarak önce öykü biçiminde yazılmış, sonra oyun yapılmıştır. (Öyküden yada romandan oyun yapılmasına karşıyım çünkü.) Avni Dilligil'in çok üstelemesiyle Toros Canavarı'nı 1962'de oyun olarak yazdım. Şimdi bana bile kolay yazılmış sanısını veriyor. Oysa dosyama bakınca, not çalışmalarım ayrı tutulursa, son biçimini verebilmek için Toros Canavarı'nı bozup değiştirerek sekiz kere baştan yazmış olduğumu görüp kendim de şaştım. Bu oyunda, elimden geldiğince, bilinen klasik tiyatro kurallarına uymaya ve onları uygulamaya çalıştım. Hadi Öldürsene Canikom ve Çiçu insanın yalnızlığını anlatmaktadır. Çiçu, bir adamın -ki hepimizindir- yalnızlığının dramı, Hadi Öldürsene Canikom iki yaşlı kadının yalnızlığının güldürüsüdür. Karagülmece Oyunlar: Toros Canavarı Hadi Öldürsene Canikom"