Kadınlar! Hiçbir şey bilmiyordum kadınlar hakkında. Mümkün değildi onları anlamak. Bavulumu açıp eşyalarımı içine fırlatmaya başladım. Oda benimle konuşuyor, kalmam için yalvarıyordu -duvardaki Maxfield Parrish tablosu, masanın üstündeki daktilo, yatağım, harikulade yatağım, tepeye bakan pencere, düşlerim, düşüncelerimin, sözcüklerimin kaynağı; kendimin yankısı yalvarıyordu bana kalmam için. Gitmek istemiyordum ama kabullenmekten başka çarem yoktu, kırdığım potla kendimi tekmeleyip kapı dışarı etmiştim, geri dönüş yoktu. Elveda Bunker Tepesi.