Atalarımın toprağını bekleyebilmek isterdim. Ama Bulgar yönetimleri halkımın insan haklarını vermedi, insan haklarına saygılı olmadı.Ölümler ölümleri, sürgünler sürgünleri kovaladı.Kültür varlıklarımız tahrip edildi, vakıflarımız gasp edildi. Tecavüzler, ölümler hayatımızdan hiç eksik olmadı. Bizim de yaşama hakkımızın olduğu hiçbir zaman Bulgar yöneticilerinin umurunda değildi.. Düşmanlığı ve ayrımcılığı yaşadım. Türk insanına yaptıkları baskıların bir cevabı olacağı, nasıl bir tepki doğuracağı Bulgar yöneticilerini ilgilendirmiyordu. Böyle düşünenler için yasaları, içi Türk düşmanlığı ile dolu halkları, her zaman rahatlıkla buldukları sebepleri vardı. Türk olduğumuz , onlar bize düşmandı. Hayatımız onların elindeydi. Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yoktu.Direndik boyun eğmedik.Bizi hiç sayıyorlardı.Böyle bir durumda Bulgaristan’a sadakat göstermek durumunda değildik. Gençtik,elimiz armut toplamıyordu biz evlad-ı fatihandık. Balkanlarda Türk varlığını korumak için örgüt kurduk. Ana vatanımız Türkiye’nin düşmanları bizim de düşmanımızdı elimizden geleni yaptık. -Embiya Çavuş-