Haksızlığa karşı ilk öfkeli ses çoğunlukla gençlerden gelmiştir. Genç kitleler büyük bir değiştirici potansiyele sahiptir. Bunun için egemen sınıflar tarihi buyunca gençliği türlü yollarla zehirlemeye, pasifleştirmeye, uysallaştırmaya çalıştı; gençliğin enerjisini haksız savaşlarda, milliyetçi hareketlerde tüketmeyi denedi. Gençlerin yüksek enerjisi ve atılganlığı, halkın çıkarlarına karşı kurulan iktidarların ömrünü uzatmak için kullanılmak istendi. En vahşi koşullarda sömürülenler gençlerdi. En ilkin savaşa sürülenler de onlar oldu. Ama tüm çabalar gençliği, iyiyi, güzeli, doğruyu arama uğraşından döndüremedi. Gençlik büyük tarihi mücadelelerin hep en önünde yer aldı. 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca yürütülen uzun, zaferler ve yenilgilerle dolu, kan bedeli bir mücadelenin bir ürünü olan Bulgaristan Devrimi’nin en dinamik kesimini de gençler oluşturuyordu. Uzun mücadele yılları boyunca gençliğin oynadığı rolü, gençlik içinde çalışmanın ve örgütlenmenin sorunlarını, gençlik örgütü-parti ilişkisinin deneylerini canlı bir şekilde ele alan bu kitabın, ülkemizin devrimci gençliği için de öğretici, yararlı olacağına inanıyoruz.