Çocukluktan ergenliğe geçişin baş döndürücü değişimlerini anlatan eğlenceli bir roman. Ödüllü yazar Hacer Kılcıoğlu, duygu ve mizah yüklü ilk çocuk romanı Perşembeleri Çok Severim’in ardından bu kez bir kızın ergenliğe geçiş sancılarını eğlenceli bir kurguyla anlatıyor. Çiçek’in kimi güldüren, kimi şaşırtan öyküsü; yazarın özgün üslubu, yaratıcı anlatımı ve sesler üzerine kurduğu dil oyunlarıyla her çocuk için keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Gençlik kitapları ve anı romanlarıyla her yaştan okurun beğenisini kazanan Kılcıoğlu, çocuklar için yazdığı bu kitabında sanattan kamp yaşamına, komşuluktan çiçeklere pek çok konuyu ustaca işliyor. Anne babasından “Haydi Çiçek!” sözlerini duymaktan sıkılan Çiçek, adını her gün ruh haline göre değiştirmeye karar verir. Bir gün Papatya olur, neşelidir; öbür gün Kaktüs olur, dikenlerini çıkarır. Bir yandan yeni doğan kardeşinin mızıltısı, öte yandan kankasıyla birbirlerine küsmeleri, Çiçek’in keyfini kaçırmıştır. Her gün aynaya bakıp, büyüme işareti saydığı sivilcenin çıkıp çıkmadığını gözler. Yoksa, “Abla olunca büyürsün,” diyenler yanılıyor mudur?..