Pazarlama ve reklamcılık sektörünün karanlık dünyasına çok çarpıcı bir bakış. Çocuğunuzun sizden istediği markalı bir oyuncağı ya da çikolatayı aldıysanız, bir kitaba sırf çok satan kitaplar listesinde diye para verdiyseniz, en yeni gençlik modası sizi de esir aldıysa, yatakta iPhone’nunuzu eşinizle aranıza koyuyorsanız, Facebook’ta bir şeyleri beğendiyseniz, bir mağaza kartı için form doldurduysanız veya çantanıza küçük bir şişe antibakteriyel jel attıysanız, markalar sizin de beyninizi yıkamış demektir. Pazarlamanın dahi çocuğu Martin Lindstrom, yirmi yıldan uzun süredir marka savaşlarının en ön cephesinde savaşan bir nefer olduğu için bu gerçeği en iyi bilen kişi. Ve şimdi projektörü kendi sektörüne çevirerek reklamcı ve pazarlamacıların, gerçeğin üzerini örtmek, zihnimizi manipüle etmek ve bizi para harcamaya ikna etmek için kullandıkları psikolojik taktik ve numaraları bir bir ifşa ediyor. Dünyanın en büyük ve en kârlı şirketlerinin yönetim kurulu odaları ve kuytu köşelerinde gördüklerini, kitap için yaptığı araştırmaların sonuçlarıyla birleştiren Lindstrom, pazarlama dünyasının en büyük sırlarından bazılarını okurla paylaşıyor: -Reklamcılar ve pazarlamacılar, çocuklara, daha anne karnındayken ürün pazarlamaya nasıl başlıyor? -Çok satan bir dudak nemlendirici gibi bazı kozmetik mamullerin üreticileri, bağımlılık yapıcı maddeleri ürünlerine eklemek için formüllerini nasıl değiştiriyor? -Yeni beyin taraması odaklı araştırmalara göre heteroseksüel erkekler, reklamlarda yarı çıplak erkek fotoğrafları gördüklerinde neyi düşünüyor? (İpucu: Düşündükleri şey, kız arkadaşları değil.) -Şirketler, özel hayatımızın en mahrem ayrıntılarını ele geçirmek için dijital verilerimizi nasıl didik didik ediyor ve bu bilgileri kullanarak psikolojik profillerimize uygun şekilde ilan ve teklifleri nasıl tasarlıyor? -Milyonlarca dolara mal olan ve üç ay süren bir sosyal deneyin sonuçlarına göre, çevremizdeki en güçlü iknacılar kim?