Bu kitapta, bir toplumun muazzam çelişkili dinamiğinden çok uzakta görünen kuytu bir köşede, yoksul bir köylü evinin ahırında dünyaya gelen yazarın şahsında, onlarca yıllık bir sürecin kritik uğrakları resmedilmeye çalışılıyor. Yaşamım, kendi başına genç kuşakları ilgilendirmeyebilir, ama yaşamımın üzerinde sürdüğü temel, Türkiye’nin bozuk düzeni nin rotasının doğrultulması için canını dişine takmış, ağır bedeller ödemekten kaçınmamış bir kuşağın öyküsüdür aynı zamanda. Kitapta, Türkçeyi okulda öğrenen yoksul köylü çocuğunu; Köy Enstitülü öğrenciyi; Aydınlanmacı köy öğretmeninin karanlığın güçleriyle yavaş yavaş çatışmaya girmesini; ideolojik, toplumsal ve siyasal bilincini kazanmış, mücadelesini sektirmeden örgütlü yapmayı bir yaşam alışkanlığı haline getirmiş devrimci öğretmeni; bu insanların olağan konaklama yeri olan nezarethane ve hapishaneleri; sendikal mücadele yürüten bir militan işçiyi; sırf 12 Eylül karanlığından sıyrılma mücadelesini bir cephe anlayışıyla yapmak için ilk kez sosyal demokrat bir partide yerel yönetici olmanın derslerle dolu sonucunu, demokratik Alevi hareketinin en ön saflarında uğraş vermenin ne anlama geldiğini, anekdotlarla da bezeyerek anlatmaya çalıştım.