Kibirli yüzyılın kahve fallarına iliştirilmiş fincan bakışlı kadınlarından yol soran seferiler, yüzleri savuşturulmuş, korkak doyumsuz falcı bezirgânlara yazgılarını yaslamışlardı göçebe yapılara sığınarak. Oysa hiçbirinin gözlerindeki taze mezarlığın yağız cesetleri henüz soğumamıştı, kırılgan ayaklarına yapışmış günahlarını boyasalar da alacakaranlıklarda.