Demokrasinin tüm imkanlarını kullanarak demokrasiyi yok etmekte olan küçük bir zümre ve onların itinayla ve gözünü kırpmadan kandırdıkları kanmaya meyilli koca bir kalabalıkla karşı karşıyayız, biliyorum. Aynı ülkede yaşayıp aynı dili konuştuğumuz; aynı yollarda yürüyüp aynı yemekleri yediğimiz halde aramıza sıkışmış yüzyıllar olduğunun da farkındayım. Maalesef, Türkçe bilmeyen bir Çinliye 10 dakikada anlatabileceğimiz problemleri kendi anadilimizde kendi vatandaşımıza anlatamıyoruz ki, bizi en çok da yaralayan bu. Çünkü içten içe biliyoruz ki, kötülüğü bildiği, gördüğü halde görmezden, bilmezden gelen ve fütursuzca destekleyen bu yığın, yarın eline fırsat geçse bize aynı kötülükleri gözünü kırpmadan yapmaktan çekinmeyecek.