“Değerler” kavramına, “insanın çevresinde olup bitenleri anlama ve yorumlamada kullandığı temel ölçütler” şeklinde bir anlam yüklenmektedir. “Bir toplumun gerçekleşmesini arzu ettiği idealler ve düşler” de denebilir. Bir milletin bütün fertlerinin, özellikle de genç neslin kendi değerlerini ve evrensel değerleri öğrenmesi, özümsemesi ve bütün bunları sosyal hayatta davranış haline dönüştüre-bilmesinin yegane yolu, elbetteki eğitimdir. Öyle ise, evimizde ve okullarımızda verdiğimiz eğitimin temelini “Değerler Eğitimi” oluşturmalıdır. Eğitimde ise en önemli referansımız, milli, dini ve kültürel değerlerimiz olmalıdır. Çünkü tarih boyunca değerlerimizden aldığımız güçle, onları yaşamak ve yaşatmakla, harp meydanlarında dizi dizi zafer kazandığımız gibi, dünya medeniyetine yön verecek, parlak bir medeniyet de meydana getirebilmişiz. Değerler eğitiminin bir topluma sağlayacağı faydaları anlatmaya, ne kelam ne de kalem yeter. Ancak şu gerçeği de unutmamak gerekir. Değerler eğitimini nesillere verecek olan eğitim ordusunun da, bu değerleri çok iyi öğrenip içselleştirme zorunluluğu vardır. Okuldaki eğitime takviye olarak, anne babanın da evdeki eğitimde aynı hassasiyeti üslenmesi gerekir. Başkaları, bizim değerlerimize imrenerek bakarken, ondaki kıymeti ve enerjiyi çözmeye çalışırken, gençlerimiz henüz bu değerleri yeni yeni keşfetmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, maddi anlamdaki medeniyette yücelme ve yükselme olmasına karşın, gönül ve ruh medeniyetinde büyük irtifa kaybı yaşanmaktadır. İnsanlarımızdaki “ben” duygusunun zirve yaptığı, internetle sarmaş dolaş vaziyette yalnızlaştığı ve gündüz hayalleri, gece de düşleriyle oyalandığı bir ortamda doğan bu boşlukta, acilen “Değerler Eğitimine” ihtiyaç olduğu kanaatındayız.

Benzer Kitaplar