Bizans mimarisini, ağırlıklı olarak da dokuzuncu yüzyılla on beşinci yüzyıl arası Konstantinopolis bölgesinde inşa edilmiş olan kiliseleri inceleyen Robert Ousterhout, tasarım ve inşaat süreçlerinde en sık karşılaşılan sorunları tespit ediyor. Yazılı kanıtları, arkeolojik kayıtları ve özellikle de ayakta kalmış olan yapıları analiz ederek Bizans mimarisinin, bilindiğinden çok daha yaratıcı ve yenilikçi olduğu sonucuna varıyor.