Doğu Roma İmparatorluğu olarak da bildiğimiz Bizans İmparatorluğu’nun bereketli tarihi bugün hâlâ araştırılmaya muhtaç ve pek çok yanıyla ilgi çekici olmaya devam edecek gibi görünüyor. Dionysios Stathakopoulos’un bu eseri, Bizans İmparatorluğu’nun bir kitaba sığdırılabilmesi güç serüvenini, yalnızca tek bir değişkene indirgemeden, etkileşimli bir kavrayışla, çevresiyle ilişkisini hesaba katan ve onu kapalı, izole bir tarih anlatısına hapsetmeyen bir titizlikle ele alıyor. İnsanlık tarihinin bu önemli kesitini yalnızca tarih disipliniyle ilgilenen uzmanlara değil, geniş bir okur kitlesine aktarabilmeyi başaran, ustaca bir sadelikle örülmüş bu metin bilhassa meraklısına oldukça iddialı bir başlangıç vaat ediyor. “Hâkim hegemonik söylemimiz Batı merkezli olduğundan Bizans’ın önemsizleştirilmesi kaçınılmazdır. (…) Bizans kaynaklarının inanmamızı istediği şeye rağmen, Bizans hareket etmeyen eski bir organizma olmanın çok uzağındaydı. Klasikleşmiş arkaizm ve üslupçuluk örtüsünü kaldırınca sürekli bir değişim ve adaptasyon sürecini görürsünüz.” DIONYSIOS STATHAKOPOULOS