Şımartılmış çocuğu, sürekli başkalarından yararlanmaya çalışan sıkıcı bir parazit gibi anlattım. İdeal sosyal duygunun ebedi değişmezliği bakımından düşünülen her sapma, bir kişisel üstünlük amacını hedef tutan hileli bir deneme gibi kendini göstermektedir. Bu insanlardan çoğu topluluk hayatında başarısızlıktan uzak kalmayı üstünlük sayar. Başarısızlık korkusu sürekli işbirliğinden uzaklaştırdığından bu insanlar yaşam sorunlarıyla ilgilenmezler ve bundan rahatlamış gibi sevinir. Bunu, başkaları karşısında kendilerini daha elverişli bir duruma ulaştıran ayrıcalık gibi sayarlar. Sinir ve ruh bozukluğunda olduğu gibi, ıstırap çektikleri zamanlarda bile avantajlı durumları ile yani, ıstıraplarıyla fazla meşgul olurlar. Istırap yolunun kendilerini hayat ödevlerinden nasıl uzaklaştırdığını anlayamazlar. Istıraplarının büyüklüğü ölçüsünde az üzüntü duyar ve böylelikle hayatın gerçek anlamından daha çok habersiz kalırlar. Rahatlamayı ve hayat problemlerinden uzak kalmayı arayan bu hastalık ancak, ifade şekillerinin bütün bir öğesi, daha doğru bir ifadeyle topluluk tarafından ortaya atılan soruların cevabı olarak kavramayı öğrenmemiş kimseye kendi kendini cezalandırma gibi görünebilir.