Kimi defa, insanın eserini kayda geçirme çabası, ölümsüzlük arzusuyla ilgili görünür. Bunun için çıkar sahneye, başlar söylemeye şarkılarını. Ya da etkileyici bir nutuk çekebilir yahut yıllar sonra muhteşem dedirtecek bir tablo için gezdirir fırçasını tuval üstünde. Faniliği mukadder olan insanın var etme ve var olma hevesinin bir ürünü olabilir eser verme çabası. Bazen de yapıp ettikleri veya yapıp edemedikleri, inandığı ve tutkun olduğu bir anlam bütünü, belge düşürmeye kışkırtır adamı. Yaşadığı zamana ve mekana dair iyi niyetli bir paylaşma isteği. Tanıklık edebilmeye dair mütevazi bir çaba. Ya da bir sokak arası mescide yolumuz düşüp dinlediğimiz vaaz ların ruhumuzda uyandırabileceği küçük kıpırtılara bir özenti. Sahneden çok sahne gerisinden bilinen bir ezgi üzerine sohbet etmek gibi...