… Babası paketin içinden çıkan İncil’i incelerken, aslında esmer olan Hazreti İsa’nın sarı saçlı mavi gözlü tasvirini görmüştü. Ortadoğu’dan Avrupa’ya gidenlerden Hazreti İsa da nedense bir süre sonra resimlerde, tablolarda, ikonalarda ari ırk, sarı saçlı mavi gözlü oluvermişti. Hediye İncil’de ayrıca sayfaların arasına yerleştirilmiş “20 Amerikan doları” ve kampta açılan kilisenin yerini gösteren bir kroki vardı… Kilise inanlıları, insanların en acı anlarında kendi dinlerini pazarlıyordu. Filistinlilerin vatanlarını, hayatlarını, umutlarını, hayallerini ve geleceklerini çalanlar şimdi de inançlarını çalmak peşindeydi... Adam, daha işe yarar şeyler bulduğu için kentin zengin semtlerindeki çöplerden öteberi toplayan, üstü başı rezil, uyuşturucu bağımlısı birisiydi. Karanlık kulübesine ulaşınca kapıyı bacayı kapattı, ganimetlerini iyice zulaladı. Bu işi özenle bitirdikten sonra ŞaşalDüzenek’te hazırladığı iki kullanımlık esrarı derin derin akciğerine çekti. Pislik içerisinde yüzen, havasız ve ağır kokusundan neredeyse haşerelerin bile uğramadığı mekânında her şeye inat ve tezat “tanrının bu dünyada kendisine bahşettiği cennetine” vardı. Ertesi gün ve daha ertesi gün kulübesinden hiç çıkmadı. Cennetinden gerçek dünyasına dönüşü biraz uzun sürdü. Tekrar dışarıya çıkıp çöplerden işe yarar bir şeyler toplamaya başladığında titreyen elleri ve kılkuyruk görünümüyle daha iki gün önce çok güzel anlarını geçirdiği cennetinin “kovulmuş şeytanıydı” sanki.