vitrinlerinin hep uzağında kaldım” derken ne demek istiyor Ali Rıza Gelirli? Bu bir serzeniş mi, yoksa filozofça bir durum saptaması mı? Sakın, düşüncenin kendisine değil de, yarattığı etkiye önem verenlere üstü kapalı bir eleştiri olmasın? Bence, şeylerin iç yüzünü araştırmaya kendinizi verirseniz, kaçınılmaz olarak “parlak sahne ışıklarından” uzak kalırsınız, tercih sizin demek istiyor. Ali Rıza Gelirli, gönüllü olarak böyle bir “sürgünü”, “çileli yolu” seçmiş düşünürlerimizden biri. Onu okurken, büyükçe bir ateşin karşısına oturmuş, bir yandan ateşi karıştırırken, bir yandan da usul usul konuşan bir bilgini dinler gibi hissederim kendimi. Sesini hiç yükseltmez. Çok çarpıcı laflar etmez. Ama her cümlesi dolu doludur. Bütün bilginler gibi. Hayatın her ayrıntısını, ilk bakışta görünmeyen köşe bucağını, sorgulanmadan, hatta farkına varılmadan benimsenmiş ne kadar ön kabul, genel geçer ne yargı varsa, onları eşeler elindeki “çubuğuyla. , GÜN ZİLELİ