Başımı demirlere dayadım. Ayaklarımı uzattım. Bileğim hala ağrıyordu. İçim kazınmaya başlamıştı. Bütün gün bir şeyler yemediğimi hatırladım. Bu gece de aç yatacaktım demek. “Babam keşke bana bir şeyler bıraksa“ diye geçirdim içimden. Derken, devenin beni gelip bu gece gezmeye götüreceği geldi aklıma. Birden yerimden fırladım, koşmaya başladım. Oyuncakçı, dükkanını kapatmıştı. Ama ben demir kapının ardından oyuncakların seslerini duyuyordum. Trenler çuf çuf ederek geçiyor, düdüğünü öttürüyordu. Koca ayı mitralyözün başına geçmiş, her tarafa kurşun yağdırıyordu. Güzel bebekler çok korkmuşlardı. Maymunlar bir köşeden ötekine sıçrıyor, kimi zaman da gelip devenin kuyruğuna asılıyorlardı. Bu arada deve kızıyor, onlara küfrediyordu.