Ankara, uzun tarihi boyunca çeşitli devletler tarafından yönetilen, işgal edilen, kuşatma altında tutulan, bazen yakılan-yıkılan ama her zaman stratejik önemini koruyan bir şehirdir. Frig, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini yaşayan Ankara, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleri ile doludur. Yaklaşık bir asır evvel Ankara’nın önce Millî Mücadele merkezi, ardından da başkent seçilmesi, şehrin yıldızının yeniden parlamasını hazırlamıştır. Ankara, özellikle başkent olduktan sonra Türk edebiyatına yön veren bir edebî muhite de dönüşmüştür. Bir Edebî Muhit Olarak Ankara, şehrin bu özelliğinin, 1923-1980 yılları arasındaki birikim gözetilerek değerlendirildiği bir çalışmadır. Necati Tonga, titiz bir araştırma ile başkent Ankara’nın edebiyat haritasını çıkarıyor. Önce Ankara’nın edebî bir muhit olmasındaki etkenleri belirliyor. Ardından, Ankara’da şair ve yazarların iletişim ortamı olan, eserlerde de yansımaları görülen pastane, lokanta, meyhane, bar, kahvehane türünden edebiyat mahfillerini inceliyor. Başkentteki şair ve yazarların birer mahfile dönüşen evleri ile kitabevleri, dergi idarehaneleri, dernekler, oteller ve tiyatroları da edebiyat mahfili olarak değerlendiriyor. Bir Edebî Muhit Olarak Ankara, bir şehrin edebî muhitini anlamak yolunda önemli bir adım olmasının yanı sıra başkentin yakın dönem kültür tarihi ile ilgili önemli bilgiler, belgeler ve fotoğraflar da içeriyor. Modern Türk edebiyatının bütün yenileşme hamlelerini hazırlayan Ankara’yı ve bu hamleleri kuşatan siyasal ve kültürel atmosferi anlamak için kaynak bir kitap.