Sınırda bozulan birlik iki günden beri Serez'den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Sıcak bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar enikonu ürkütülmüş bir hayvan sürüşüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve kırmızı, esvapları parça parça idi.