Jack London, sadece insanların değil, hayvanların da hayat kavgasını çok iyi anlatan yazarların arasında ilk sıralardadır. Hem bir kurdun hem de bir köpeğin kanını taşıyan Beyaz Diş'i, Amerikanın kuzeyindeki vahşi ortamda zor bir hayat beklemektedir. İçindeki köpek doğası onu insanlara çekerken kurt doğası da vahşete sürüklemektedir. Kızılderili bir kurt kırması olan Beyaz Diş, kendi vahşi dünyasını bırakıp insanların acımasız dünyasına karışır. İnsanın acımasız ve vahşi yanıyla tanışan Beyaz Diş, vahşete vahşetle karşılık verir. Kanındaki vahşet ve kaslarındaki güç onu hep ayakta tutar. Daha sonra yine insanlardan sevgi ve şevkat gördüğünde bu kez buna karşılık olarak sevgi vermesi gerektiğini öğrenir. Doğa ile insan arasındaki savaşın ve ilişkinin en iyi betimlendiği hayvanların vahşi doğada hayatta kalma içgüdüsünün anlatıldığı Beyaz Diş, Jack London'un en çok bilinen ve okunan eseridir. Yazar bize, boyun eğmez, amansız bir doğal ve sosyal çevrede, insan ve hayvanın yaşama mücadelesini etkileyici bir gerçeklikle sunar. London, insanın insanla ve doğayla olan mücadelesini yine destansı boyutlara ulaştırıyor.