Karanlık ladin ormanı donmuş ırmağın iki kıyısında kaşlarını hiddetle çatmışçasına bütün heybetiyle duruyordu. Ağaçların üzerindeki beyaz buz örtü, kısa zaman önce esen bir rüzgarla ortadan kalkmış ve ağaçlar yavaş yavaş gözden kaybolan ışığın altında karanlık ve kaygı verici bir biçimde birbirlerine yaslanmışlardı. Araziye muazzam bir sessizlik hakimdi. Cansız, hareketsiz, öylesine harap ve terk edilmiş bir haldeydi ki ruhunda taşıdığı şey hüzün bile değildi.