Framboise Simon Loire Nehri kıyısındaki küçük köye geri dönünce, yerel halk onun yıllarca önce Alman istilasında meydana gelen trajediden sorumlu tuttukları çirkin kadının kızı olduğunu fark etmez. Geçmiş ve şimdiki zaman birbirinin içine geçmiştir. Özellikle de Framboise’ın annesinden miras kalan defterde yemek tarifleriyle anılar arapsaçı gibi birbirine dolanmıştır. Fakat kısa süre sonra Framboise hayatının baharında yaşantısına damga vuran felaketin sırrının bu defterde gizli olduğunu anlar. Çikolata ve Böğürtlen Şarabı gibi güçlü bir coşkuyla yazılmış olan bu roman düşmanlık, nefret ve ihanetin karanlık köşelerini deşiyor... Annelerle kızlarının, direnişle yenilginin ezikliğini, geçmişle şimdiki zamanı şiirsel bir dille anlatıyor.