1923'ten 1975 yılına kadar bir ortaokul mezunu dahi vermeyen köyün hikayesinin anlatıldığı “Benim Hikayem”de yazardan sonra köy çocuklarının okuma istekleri ve ailelerinin ilginç gayretlerinden bahsediliyor. Bu hikaye unutulmuş bütün köy çocuklarının hikayesidir. Okuyan bütün köylüler, kendilerini bu hikayenin içinde bulacaklar. 1968 yılında yani 48 yıl sonra bozkırın bir çocuğu öğretmen oluyor. Köy çocuklarını ateşliyor. Bu köyde ilk öğretmen olmak, bu hikayenin ve köyde aydınlanmanın yolunu açıyor. Şu anda yazardan sonra Hamzagerek köyünde 200'ün üstünde değişik alanlarda hizmet eden yüksekokul ve üniversite mezunu var. Bir köyün çocuklarının uyanışı “Benim Hikayem” ile başlıyor. Kitabın içindeki, bazı bölümlerde, tarihi notlar düşülüyor. Köy enstitülerinin kapatılmasından ve eğitimde oluşan traji-komik aksaklıklardan birkaç örnek bu önemli notların içinde yer alıyor. Bu kitap “bir yurtsever Atatürkçü öğretmenin isterse neler yapacağının ispatıdır.” Yazarın ifadesiyle “Benim eğitimim de fakir fukaradan vergiler toplanarak, ben ve benim gibilerin okumaları sağlanmış. Bizlerin de bu hakları ancak devlete ve millete iyi işler yaparak ödediğimizi düşünüyorum.” Bursa'da on beş yıl öğretmenlik yaptım. Yaylacık’ta eşimle birlikte yirmiye yakın üniversite mezunu öğrencimiz var. Diğer çalıştığımız Kars'ta, Erzurum’da ve ilçelerinde çok başarılı öğrencilerimiz var. Devletin çeşitli kademelerinde çalışıyorlar. Hikayem eğer ilgi duyarsa bu kitaptan alacağım geliri Anadolu’nun fakir kız çocukları için eğitim ve öğretimlerin de kullanacağım. Anadolu kır çiçeklerime hediyem olsun…

Benzer Kitaplar