Gazetecileri tehdit eden sansür, otosansür, işsizlik, hapis gibi belalar yanında aynı ölçüde tehlikeli olan basiret bağlanması diye bir şey de vardır... Gazeteci arkadaş, yazdığı haberin akla ve mantığa sığmadığını o an farkedemez de ancak gazete sütunlarında görünce ayılır... Tabii, dikkatsizlik, bilgi eksikliği ve cehalet gibi faktörleri de bu fasla eklemek gerekir. Günün gerçeğidir... Pek çok gazeteci düşünmeden yazdığı gibi... Pek çok okur da satırların üzerinden düşünmeden geçer... Ancak beynimizin hazmetmediği bir haberin üzerinde durup düşününce bir saçmalık çukuruna battığımızı görebiliriz. Alaattin Aktaş, hazırladığı bu akıl ürünü, lezzetli kitapta, akılsız haberciliği ve içindeki mizah malzemesini gözler önüne seriyor. Bir başka deyişle basiret bağlanmasının mizahını kitaplaştırıyor. Genç gazetecilere dikkatli olmalarını öğütlüyor... Okurlara da, okurken gözünüzü açın uyarısında bulunuyor... Açıkça söylemese de Alaattin’in kitabından bu dersler çıkıyor...