Dem, nem, cem, gem… Beni bu dört kelime yüzünden deli diye yaftaladınız. Buna şaşırdım mı? Tabii ki hayır! Çünkü her biriniz, sistem denen bu zırvalığın değirmenine su taşıyan küçük kovalardan başka bir şey değilsiniz. Sakın yanlış anlamayın, size hakaret etmiyorum. Sadece gerçekleri açıklamaya çalışıyorum. Çünkü benim işim bu; sadece gerçekleri anlatmak… Eğer gerçekleri duymaya hazırsanız ve duyduklarınızı sindirebilecek olgunluktaysanız yazdıklarımı okuyun. Ancak mutlu sonla biten ıvır zıvır masallardan hoşlanıyorsanız, kitabı elinizden bırakın. Hatta isteyenler yakabilir! Ters köşelerden, ani şoklardan ve beklenmedik sürprizlerden hoşlananlar! Sizler lütfen benimle gelin. Sayfaların içinde birlikte kaybolalım. Tabii ki yazdıklarım birilerinin eline ulaşıp kitap haline getirilebilirse…