Anti-İslami gelenekten yola çıkılarak Batının, İslama bakış açısı konusunda son derece hayati veriler sunan Batının İslamla Kavgası adlı eser, bu geleneğin tarihsel kökenlerini, eğilimlerini, biçimlerini gözler önüne sermektedir. İspanyada Endülüse, Doğu Avrupada Osmanlıya karşı yürütülen ve Haçlı Seferleri ile zirveye çıkartılan Batı-İslam çatışması, Kuzey Afrikadan Ortadoğuya, Asyaya ve Güneydoğu Asyaya kadar İslam coğrafyasının sömürgeleştirilmesi sonucunu doğurmuştur.Batının İslamla kavgası sürecinde Ortaçağ Hıristiyan yazarları, seyyah casuslar, siyaset bilimciler, fikri, dini, içtimai ve siyasi konularda olağanüstü çalışmalarda bulunmuşlar ve çeşitli eserler kaleme almışlardır, böylece iki dünya arasında cereyan eden çatışmalara yeni bir hız kazandırmışlardır.1800lerin başlarından itibaren Batının özellikle İngiliz ve Fransızların, sıcak çatışma yönteminin dışında bir arayışla, zapt edilmesi mümkün olmayan İslamı ve toplumlarını kontrol altına alabilmelerine, İslamın anlayış ve kavramlarını tahrib etmelerine imkân verecek büyük bir düşünsel hareket başlatılmıştır. Doğu üzerine çalışmalar da denilebilecek bu hareket tarihe Oryantalizm ismiyle geçmiştir. Muir, Spengler, Noldeke, Wellhausen, Krehl, Grimm, Buhl, Margolioth, Blachere, Watt, Lane, Stobart, Gibb, Grunebaum, Corbin, Schact, Wolfson, Rodinson, Massignon vs. bu savaşın fikri komutanlığını üstlenmişlerdir. 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren ABD öncülüğünde, artık Oryantalizm disiplininin terk edilişini ve bunun yerine istihbarat acentalarının, sivil kuruluşların, medya güçlerinin, iktidar odaklarının, İslama karşı savaşın yeni silahları haline getirilişini örnekleriyle gözler önüne seriyor.Bu Kitapta, kendi ifadeleriyle ABDnin öncülüğünde 21. yüzyıl Haçlı Seferlerinin başlatıldığı, bilhassa Ortadoğu merkezli yürütülmekte olan Batı-İslam kavgasının kökenleri görülecek ve bugünün gelişmeleri daha sıhhatli değerlendirilebilecektir.