Farklı farklı öyküleri birbirine örerek dost canlısı kulakları birkaç hoş fısıltıyla okşamak isterim; tabii Nil’den gelen şu sivri uçlu kamışla yazdığım Mısır papirüsüne göz gezdirmeye üşenmezsen. İnsanların biçimlerinin ve yazgılarının başka görünümlere dönüşmesine ve iç içe örülerek yeniden kendi asıl halini almasına şaşırıp kalacaksın. Öyleyse başlayalım. Birbirinden ilginç öyküleri peş peşe dizerek okuruyla ilgisini hiç yitirmeden, karşılıklı duygu alışverişinde bulunarak telaşla, hevesle, istekle yazan, Latin edebiyatının ünlü isimlerinden Lucius Apuleius’un yapıtıdır Başkalaşımlar. Batı edebiyatında yüzlerce çevirisi yapılmış, pek çok sanat eserine esin kaynağı olmuş, görsel sanatların görkemli eserlerine malzeme oluşturmuş, 11 kitaplık bir öykü klasiğidir. Roma İmparatorluğunun eyaletlerinde yaşayan sıradan insanların gündelik hayatlarının çarpıcı yanlarının alaycı ve eğlendirici bir ifadeyle sunar. Yanlış bir büyü sonucu eşeğe dönüşmüş bir insanın gözünden insanoğlunun gizemli doğası ortaya dökülür. Bir ahlak felsefecisi gibi, insanın yaşamını, ahlakını, zayıflıklarını ve erdemlerini değerlendiren, düşünen, konuşan, sevinen, öfkelenen bu sevimli eşek, başından geçen öykülerle, okuyucuyu tümüyle kendi dünyasının içine çeker.