Henri Meynird, annesi ve babasıyla, Devonshire şehrinde çok güzel bir malikanede yaşıyordu. Bu malikane, onlara annesinin ailesinden kalmıştı. Babası ticaretle uğraşıyordu. Ticaret ona hatın sayılır servet kazandırmıştı. Anne, baba ve oğul, Devonshire'de huzur içinde mutlu bir hayat sürüyorlardı. Para sahipleri cimri olur derler; ama Henri'nin babası eli açık, üstelik de çok iyi bir insandı. Babası, Henri'nin öğrenimini en iyi şekilde tamamlaması için, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Evde, seçkin kitaplardan bir kütüphane oluşturdu. Henri, tanıdıkları bir papazın da yardımıyla genç yaşta çok büyük ilerleme kaydetti. Henri Meynird, daha çok denizciler ve denizcilikle ilgili kitaplar okuyordu. Bu nedenle de denizciliğe karşı olan ilgisi giderek artmıştı.