Şükrü Erbaş'ın şiiri, zamanın ruhunun birey ve toplum üzerine tahakkümüne karşı direniştir. Onun şiirinin dokusunda, halk şiirinin derin köklerini ve yaşayan gölgesini bulabildiğimiz gibi modern şiirin büyük ustalarının gözettiği, Türkçeye içkin duyarlığı, vicdanı ve bilinci de şiirsel zarafet içinde bulabilmişiz. Kadim temaları; ölümü, ayrılığı, yalnızlığı ve aşkı kendimizle bir söyleşiye dönüştüren Şükrü Erbaş'ın şiiri, hayatın zorbalığına karşı direniş sığınağı olarak da okunmuştur. Erbaş'ın ana diline özeni, Anadolu'da başka dillerin özgürlüğü için verdiği mücadeleyle de tutarlıdır.