Kafka'nın ödipal sorunlarını, yazdığı hemen hemen tüm metinlerde görebilirsiniz ama bu mektuptaki gibi asla değil. Sahibine ulaşması bir yana mektubu yazdıktan sonra babasına duyduğu müthiş korkudan mektubu bir daha eline alamadığını düşünür insan ama yine de Kafka'nın babasına karşı yaşamında yaptığı en büyük saldırıdır bu. Kafka babasına hayranlık ve nefret ikileminde bir çözüm yolu aramamıştır, çözüm yolu aramaya bile cesaret edememiştir. Bu cesaretsizliği yaşamının her alanına yansımış ve silik biri olduğu inancıyla yazmak eylemi de dahil hiçbir işin sonunu getirememiştir. Sonuç olarak aile içi sıkıntılarını çağın sıkıntılarıyla birlikte yaşama talihsizliği yaşayan pek çok çağdaşı ile birlikte (kendisine en çok benzeyeni Albert Camus'dür) modern edebiyatın temellerini atmış oldu. Sophokles'den Kafka'ya insanlık tarihinin en can alıcı metinlerinden modern psikolojiyi yaratan Freud'un ne kadar haklı olabileceğine ise karar verin.