Kaç yaramız kaldı sarılmayı bekleyen. Kaç tükenen ömre merhem olacaktık daha bilmeden. İnsan aynı yarayla kaç kez ka-nar, durmak bilmeyen yaraya merhem aradıkça hep başka yaralara ön ayak olduk. İşte insanlığımızı ortaya koyan sebepler bu zaman-da bizi sınava tabi tutar. Sen kendi yaranı yıllar geçse de, tek başı-na saramasan da, bir başkasına merhem olmak için çabaladığında kanayan yaralar önce kabuk tutar. Evet, son olması için mücadele ederken tam da o anda aslında en büyük yaran açılır. Evet, dinle-diğin müzik ve gözünün önüne gelen gülücükler hepsi birer hayat tecrübesidir lakin senin en büyük düşmanın bu tecrübelerdir. Hayat dediğimiz aslında kendi kendini sarmak için değil başka yaraların sarıldığında tanıklık etme sahnesidir…