Miroslav Hroch, Orta ve Kuzey Avrupa’da milliyetçiliğin nasıl geliştiğini betimleyerek başlıyor çalışmasına ama önemli bir farkla: kitleselleşmiş milli hareketin başlangıcından önceki milli ajitasyon dönemine özellikle yoğunlaşıyor. Çeşitli kıyaslamalar yaparak, benzerlik ve farklılıkları belirginleştiriyor. Millet-inşa sürecini evrelere bölerek pek çok bakımdan zihin açıcı cevap ve açılımlar içeren bir modelleme sunuyor. Milliyetçi entelektüellerin, aktivistlerin, yayınların, derneklerin tarihsel önemini, siyasi aktör olarak devamlılıklarını tartışıyor böylelikle. Milli kimliklerin inşasında öne çıkan grup ve sınıfların rollerini, etkinlik ölçülerini bu modelleme içinde ayrıca tasnif ediyor. Propagandanın ve milli ajitasyonun hangi şartlarda ve neden o zamanda kabul edilip, kitlesel bir hareket statüsüne ulaştığını anlatıyor. Öncü milliyetçi grupların nasıl ve ne biçimde dönüşüm geçirdiğini, farklı kültürel ve siyasi gelişmeler içinde irdeliyor, nicel verilere başvuruyor. Giderek artan sayıdaki insanın ortak bir kültür, mukadderat (ortak bir bellek), dil, toplumsal deneyim vb. bağlarla birarada duran eşit bir yurttaşlar grubuyla kendini özdeşleştirmesinin tarihsel panoramasını çiziyor bize. Hroch, milliyetçilik yazınında çığır açmış kitabıyla Türkçede...