Avrupa, sınıf mücadelesi çerçevesinde kavranmadığı sürece, kapitalizmin ve teknotratik entelijensiyanın küçük katmanlarının büyük yanılsama sı olarak kalacaktır. Avrupa fikrini ve uzamını ancak yeni proletaryanın mücadeleleri gerçek kılabilir. Demek ki, Avrupadan yana ve Avrupaya karşıyız. Sömürülenlerin yeni sınıf bileşimini temel alarak, küresel düzeydeki emperyal tahakküme savaş açan bir mücadeleler ve idarenin demokratik yoldan ele geçirilmesi pratikleri potansiyelinin kurulabileceği tek yer olarak Avrupa?dan yanayız. Çokuluslu sermayenin yönetici grupları, küresel sermaye birikimi sürecinde Avrupayı salt bir geçiş noktası kılmak istedikleri ölçüde, Avrupaya karşıyız. Demek ki sorun, kapitalistlerin ve teknotratların Avrupa?sına el atma sorunudur: Mücadeleler ağına yayılan, mücadeleleri idarenin demokratik yoldan yeniden temellük edilmesi projelerinin işbirliğine dayalı örgütlenmesinin anları olacak koordine eden bir Avrupa projesi oluşturma sorunu. Önerilecek yeni Maastricht kriterleri var: Yeni proletaryanın mücadeleleri ile ücret, vergi, para ve toplum alanlarındaki hedeflerinin örtüşmesini temel alan kriterler. Liberal küreselleşmeye direniş ütopyasından çıkmak için, direnişin etkili dile getirdiği nüfuslar, arzular, mücadele bütününe uygun olduğu için etkili hale gelebileceği ütopik olmayan alanlar, yerel alanlar tanımlamak gerekir.