Mustafa Kemal’in hayatta olduğu yıllarda kaleme alınmış olan bu biyografi, O’nun hayat hikâyesini, düşünce görüşünü ve eylemlerini nesnel bir açıdan ortaya koymayı amaçlamıştır. Mikusch, eserini oluşturmak için, birkaç kere Mustafa Kemal’le görüşmüş, O’nun kişisel notlarından, Türk belgelerinden ve O’nunla ilgili Alman, İngiliz, Fransız, ABD ve İtalyan basınında çıkan bazı yazı ve değerlendirmelerden de geniş ölçüde yararlanmıştır. Kitapta, yazarın Mustafa Kemal’e olan sevgisi ve hayranlığı çok açık bir şekilde görülmektedir. Ancak yazar, bu içten ve derin sevgi ve hayranlığını aşırı bir övgü biçiminde değil, gerçekçi ve nesnel bir anlatımla dile getirmiştir. Kitap, Türk okuyucusu için değil, Avrupalı okuyucu için kaleme alınmıştır. Yazar, bu okuyucuya bir noktayı da belirtmeye büyük önem vermiştir. Bu önemli nokta, Mustafa Kemal’in yoğun savaşımlarla dolu hayatında, özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında, ülkesinin ve kendisinin içinde bulunduğu çok zor ve ağır koşullardır. Avrupalıların yadırgayacağı böyle bir ortamda, yazar, Mustafa Kemal’in başarılamaz denileni başarmasının, kazanılamaz denilen savaşları kazanmasının, yapılamaz denilen devrimleri yapabilmesinin asıl hayranlık duyulması gereken olaylar ve gerçekler olduğunu da vurgulamıştır. Burada yazarın, çok ayrıntılı gözlemlere dayanan, ilgi çekici değerlendirmelere yönelen bilim adamı kişiliğiyle karşılaşıyoruz.