AB üyesi ülkelerde, AB politikaları konusunda haber yapmak, ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir. Bunun için, sadece haber merkezinde oturup Brüksel’den gelen haberleri sayfalara ya da haber bültenleri arasına yerleştirmek yetmemekte; aynı zamanda, AB’nin kurumlarını ve işleyişini çok iyi kavramış bir muhabirler ordusu da yaratmak gerekmektedir. Nitekim, bu çalışmanın amacı, Avrupa kamusal alanının inşâsı sürecinde gazetecilerin oynadığı rolü, özellikle Brüksel’de görev yapan AB muhabirlerinin iş rutinleri üzerinden incelemektir. Son yıllarda, Avrupa bütünleşme sürecinde değiştiği iddia edilen Avrupa kimliğine paralel olarak değişen bir gazetecilik anlayışından söz edilmektedir. Euroreporter/Avrupa muhabiri veya European journalism/Avrupalı gazetecilik kavramları, artık Avrupa gazetecilik okullarında sıklıkla kullanılan terimler haline gelmiştir. Avrupa’da gerçekten değişen bir gazetecilik anlayışı var mıdır? Eğer varsa, bu gazetecilik anlayışı AB’ye ilişkin haberlerin derlenmesinde ve AB vatandaşlarına sunulmasında kendisini göstermekte midir? AB’nin kurucu üye ülkelerinde ve daha sonraki yıllarda AB’ye tam üye olan ülkelerde, AB’ye ilişkin haberlerin derlenmesinde ve sunumunda özel muhabirler kullanılmakta mıdır? Başka bir deyişle, AB’ye ilişkin haberlerin aktarılması sorunsalı, Avrupa gazeteciliğinde ve haber merkezi örgütlenmesinde bir farklılık yaratmış mıdır? Eğer varsa bu farklılık, acaba gazetecilik pratiği üzerinden okunabilecek bir Avrupalılık veya Avrupa kamusal alanı için gerekli zeminin hazırlanmasında aktif rol oynamakta mıdır?.. İşte bu kitap, AB haberlerinin siyasallaşma sürecinde, ulusal medya sistemleri ile Avrupa medya sisteminin işleyişini karşılaştırabilmek için, bu süreçte aktif olarak yer alan gazetecilerin (AB muhabirlerinin) rolüne dikkat çekmeyi hedeflemektedir.