Metaforik anlatıların usta kalemi Jeanette Winterson, bu kez dünyanın yükünü tanrılar tarafından omuzlarında taşıma cezasına çarptırılan Atlas’ın Odysseia’da resmedilen epik öyküsünü yeniden ele alıp ona yepyeni bir son yazarak tanrıların, suçluların ve kahramanların hikâyesinden özgün bir modern zamanlar miti kurguluyor. Geçmişin yükü ile geleceğin ağırlığı arasında sıkışıp kalan insanın yaşamını, ideallerini ve kendi sınırlarıyla muhasebesini sorgularken, mitolojinin eşsiz mirasından; hayal gücünden faydalanarak bizleri kaderin boyunduruğunu kırmaya, hayata bir yük değil, her daim yeni güzergâhlara gebe bir yolculuk olarak bakmaya davet ediyor. “Atlas, kürekkemiklerinde dönüp duran eğik ekseni taşırken olduğu yerde kalmıştı. Bütün gücünü dünyayı sırtlamaya adamıştı. Hareketin ne demek olduğunu neredeyse unutmuştu artık. Rahat etmek için hafifçe kımıldaması bir şeyi değiştirmiyordu. O muazzam yüktü her şeye karar veren. Neden? Neden hemen bırakmasın onu?”