Atlantisli bir prens karanlık ile aydınlık arasındaki çetin savaşta ışıktan yana olmanın bedelini gözleriyle ödemiş, günü gelene dek terk etmeyeceği bedeninde acılar ve sancılarla boğuşarak yaşamaktadır. Sığındığı Işık Tapınağı’ndaki beyaz cüppeli rahipler ona sahip çıkacaktır; ancak kötülüğün temsilcisi olan kara cüppeli büyücüler, karanlık sanatlarını Tapınak’ın altındaki mağaralarda icra etmekte olduklarından, tehlike çok da uzaklarda değildir.