Atatürk’ün barış anlayışını İngiliz Büyükelçisi Loraine 10 Kasım 1942 tarihinde şu şekilde tanımlamaktadır: “Onun politikası barış, dostluk, uzlaşma politikasıydı. Komşuları olan diğer ülkelerin, yeni Türkiye Devleti’ni kabul etmeleri ve sınırlarına saygı göstermeleri koşulu ile de daima onun dış politikası savaş karşısında bir garanti idi...” Mustafa Kemal Atatürk’ün barışı koruma çabaları Venizelos tarafından da takdir edilmiş, hatta 12 Ocak 1934 tarihinde “Samimi barış arzusuyla dolu olduklarında, en derin farklılıklara sahip halkların bile tekrar yakınlaşabileceklerini gösteren bu yeniden birbirimize yakınlaşma faaliyeti hem iki ülke için hem de Yakındoğu’daki barışı sürdürmek için faydalı oldu. Barışı tesis etmek için yapılan bu paha biçilmez katkıyı gerçekleştiren kişi elbette Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dır...” diyerek onu Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiştir. Andrew Mango, “Her şeyden ötesi, o bir kurucudur, modern zamanların en büyük ulus kurucusudur, zaman ötesidir...” diyor onun için, yani zaman yolcusu. Zaman yolcusu olduğu söylenen bir kişinin yüz yılda bir gelebileceğini söyleyen İngilizler az veya çok bir şeyler anlatmaya çalışmışlar. Hem de en büyük düşman gördükleri Atatürk adına bunları söylemiş olmaları bize her şeyi anlatmaya yetiyor. Tesla’nın söylediği gibi evrenin tüm sırrı 9 rakamında ise kitabımızda tesadüf olmayan birçok bilgiyle karşılaşacaksınız. İkinci aşamada ise 19 rakamı ile ilgili bilgilerle... Milli Mücadele’nin yüzüncü yılında Atatürk’ten bize aktarılan emirleri görmemiz ve uygulayıcısı olmamız gerekiyor. Belçikalı yazar Daniel Dumoulin diyor ki: “Türkiye, Atatürk’ü Tanrı’ya borçlusun. Geriye kalan her şeyi de Atatürk’e...”

Benzer Kitaplar