Atatürk devrimciliği iki yönlüdür. Bir yönüyle, Atatürk devrimciliği, onun, sağlığında yapmış olduğu devrimleri kapsar. Devlet biçiminde, yasa düzeninde yapılan devrimler, laiklik devrimi, yazı devrimi, kadın hakları devrimi, giyim kuşamla ilgili devrimler, belirli kişilerle tanınmış ayrıcalıkları kaldıran devrimler, bu arada sayılabilir. Bunların hepsinin üstünde de, Türk Ulusunun siyasal ve ekonomik bağımsızlığını sağlayan Kurtuluş devrimi gelir. Bunlar Atatürk devrimciliğinin somut yönüdür. Öte yandan, Atatürk, Türk toplumunu evrim yoluyla değil, devrimci atılışlarla ilerlemesini öngörmüştü. Buna göre, Atatürk devrimciliği Atatürk'ün sağlığında yapılmış somut devrimlerle sınırlı kalmamakta, sürekli bir devrimcilik niteliğini kazanmaktadır. Bu da, Atatürk devrimciliğinin soyut yönüdür. İnsan, ancak, Atatürk devrimciliğini her iki yönüyle, somut ve soyut yönleriyle benimserse gerçek bir Atatürkçü, gerçek bir Atatürk devrimci olabilir. Elinizdeki kitap, Bülent Ecevit’in, 1969 yılında Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu’nca düzenlenen Atatürk’ü anma toplantısındaki konuşmasına dayanmaktadır. Ecevit’in daha önce ve daha sonra yaptığı kimi Atatürk’ü anma konuşmaları da eklenerek yayımlanmaktadır.