Atalarımızın uzun deneyimler sonucu edindikleri bilgileri kısa ve özlü bir şekilde anlatmaları sonucu ortaya çıkan atasözlerinin en önemli özelliği farkına varmadan öğrendiğimiz önemli bilgileri içermesidir. Atasözleri üzerinde biraz düşündüğümüzde onların günlük hayattaki kullanımından çok daha geniş anlamlar taşıdıklarını görürüz. Normalde bir amaç için söylenmiş mecazi anlamdaki atasözü gerçek hayattakiyle aynı anlama gelen bir başka anlamı da bünyesinde barındırır. Örneğin; Meyveli ağacın başı eğik olur. atasözü insanlar olgunlaştıkça daha alçak gönüllü olur, anlamında kullanılmasına rağmen gerçekte de ağaçların meyvesi çok olduğunda dalların meyveleri taşımakta güçlük çektiğinden dolayı yere doğru sarktığı gerçeğini anlatır. Bu çalışmada; Atasözlerine bir coğrafyacı gözüyle bakılmış ve atasözlerinin mecazi anlam dışında ifade ettiği gerçek anlamı ortaya konulmuştur. Bu gerçeği ortaya koyarken atasözleri temel alınarak konu anlatımına önem verilmiştir. Ayrıca coğrafya dersinin istatistiki bir ezber dersi olmadığı, hayatın ta kendisi olduğu, hayatın her anında bunu yaşadığımızı ve atasözlerinde bu gerçeği bulabileceğimizi göstermek hedeflenmiştir. Bu kitapta öğrenciler coğrafya konularını sıkılmadan kolay bir biçimde kavrayacak ve atasözlerine farklı bir açıdan bakmayı öğrenecektir.