Sinan’ın tüm istediği mutsuz bir evlilikten sonra, yurt dışında ticaretle uğraşan babasının yanına yerleşip geçmişi unutarak yeni bir hayata yelken açmaktır. Tek çarenin bu olduğunu düşünür kendi kafasınca. İsviçre’ye yerleşip uzun zamandır hayal ettiği hayatı yaşamaya karar verir ve babasının marketinde eniştesiyle birlikte çalışmaya başlar. Bu yeni hayata alışmaya çalışırken bilmediği şey, aşkın onun peşini ne yapsa da bırakmayacağıdır. Tanıştığı Ahsen adlı bir kadınla aşk yaşamaya başlar. Çileli bir aşktır yaşadığı oysa. Önüne çıkan engeller mutluluğunu elinden alacaktır Sinan’ın. Her şeyin kontrolden çıktığı, sevdiğinin ellerinden uçtuğu, bir başka bir hayata “merhaba” dediği sırada, son bir umutla aşkının izini yeniden bulmak için verdiği gayret, Sinan’ı tekrar hayata bağlar. Fakat ‘kırık sandalın yolcuları’ geleneklerin önüne bir türlü geçemezler