“Duygular nerede biter, açgözlülük nerede başlar?” Jane Austen’ın yirmi bir yaşında yazdığı Aşk ve Gurur 18. yüzyıl İngiltere’sinin taşralı-soylu çatışmasının atmosferinde, kalıp düşüncelerin aslında nasıl da tam tersine dönüşeceğinin romanıdır. Yazarın kendi yaşadıklarından da izler taşıdığı düşünülen kitapta, taşralı Elizabeth Bennett ve onun kalabalık ailesinin soylu ve zengin Charles Bingley’in, Bennet ailesinin yaşadığı yere yakın bir malikâneyi kiralamasıyla birlikte işler değişir. Charles Bingley’in yakın arkadaşı Fitzwilliam Darcy ile Elizabeth Bennett’in baloda dans etmelerinin ardından ikili arasındaki sürtüşme başlar. Denilebilir ki soyu ve zenginliğiyle gururlanan Darcy’nin soylu olmayan Elizabeth için duyduğu önyargı, Elizabeth’in ise Darcy’e karşı ahlaklı gururuyla Darcy’nin zenginliğine duyduğu önyargı romanın akışında hem karakterleri hem de okuru şaşırtacak seyriyle akıp gitmektedir. “Bir kadının erdemini kaybetmesi, telafi edilmesi imkânsız sonuçlar doğurur. Attığı tek bir yanlış adım sonsuza dek acı çekmesine neden olur. Bir kadının itibarı da güzelliği kadar hassastır.”